a- Yeni Sosyal Medya Tasarısı ve Ortaya Çıkabilecek Durumlar
Tasarıya
göre günlük 1 milyondan fazla kullanıcısı olan sosyal medya kuruluşları artık
Türkiye içerisinde tüzel bir kişi veya kurum bulundurmak zorundadırlar. Burada
amaçlanan bir temsilci olması ve onunla muhatap olunmasıdır. Eğer bu şartlar
yerine getirilmez ise mecranın kapanmayacağı fakat cezaya tabii tutulacağı
söyleniyor. 5 aşamalı cezalar içerisinde para cezası, reklam yasağı ve band
genişliğinin sınırlandırılması bulunuyor.
Bununla
birlikte kişisel hakların zedelenmesi, hakaret veya iftira gibi durumlarda
kişi/kurumlar temsilciliklere başvuruda bulunabilecekler. Bu başvurular
içeriğin kaldırılması ya da engellenmesi şeklinde olabilecek. Temsilci bu
taleplere olumlu veya olumsuz bir şekilde dönüş yapacak. Olumsuz olduğu
durumlarda gerekçesini belirtecektir. Ayrıca kişi, kişilik haklarının ihlali
durumunda mahkeme yoluyla ‘Unutulma Hakkı’na sahip olacak.
Türkiye
bu tasarı ile ilki Haziran 2021’de olmak üzere 6 aylık raporlar talep ediyor.
Kaç kullanıcıdan ne gibi konularda talep aldığına dair rapor istenmektedir.
Türkiye’de
ki kullanıcıların verilerinin Türkiye de olacak veri merkezlerin (data center)
de tutulması ve bununla ilgili tedbirlerin alınması isteniyor.
b- Sosyal medya kanun tasarısının getirebileceği -özellikle bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunması ile ilgili ortayaca çıkabilecek- problemler neler olabilir?
Tasarı,
bilgi merkezlerinin Türkiye’ye taşınarak bilgi güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
KVKK kapsamında verilerin başka bir yerde olmaması sağlanmaya çalışılıyor.
Araştırmalarımız kapsamında yasanın getireceği bir problem ortaya çıkıyor. Örnek bir olay
üzerinden anlatmak gerekirse; bir kişi bir içerik paylaştığı zaman mahkemeye
başvurarak o kişi hakkında suç duyurusunda bulunulabilecek. Mahkeme bunu
kabul ettiği zaman o içerik hakkında kişinin IP adresi ve kullanıcı bilgilerini
temsilcilikten isteyebilecek. Sonuç odaklı bakıldığı zaman, bu durum kişisel
verilerin korunmasına aykırı bir durum gibi duruyor. Bu durum zaten
uluslararası imzalanan protokollere de aykırı bir durum.
c- Sosyal medya kanun tasarısının getirebileceği yenilikler neler olabilir?
Tasarının
getireceği en büyük yenilik kişisel hakların korunması olur. Olası bir yalan
haber, iftira, karalama gibi durumlarda başvurulacak bir yerin olması ve
durumun düzeltilmesi adına olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Ayrıca
belirtilen veri merkezlerinin ülke sınırları içerisinde olması verilerin
korunumu bakımından güzel bir gelişme diyebiliz.
Tasarı ile gelen ‘Unutulma Hakkı’ büyük soru işaretleri barındırıyor. Çerçevesi çok net çizilmediği için olumsuz yönlerinin olma ihtimali çok yüksek. Kamuya mal olmuş kişilerin söylemlerini unutturulması için kullanılırsa olumsuz sonuçlar doğurur. Sıradan bir vatandaşın kişisel verilerinin korunmasını ihlal eden bir içerikte uygulandığı takdirde olumlu olacaktır. Politik veya kamuya mal olan kişinin, toplumsal sonuçları olan bir olayın unutulması veya unutturulması amaçlanıyorsa olumsuz sonuçlar olur. Toplumsal bellek de bu konuda sıkıntıya düşer.
d- Sosyal medya şirketlerinin ülkemizde bulunmasının olumlu ve olumsuz yönleri neler olabilir ?
Ülkemizde
bulunmasının olumsuz yönünün, yukarda belirttiğim ‘Unutulma Hakkı’ maddesi
olabileceğini düşünüyorum. Bunun tamamen olumsuz olduğunu düşünmemekle birlikte
büyük soru işaretleri olduğunu düşünüyorum. Aksine olumlu bir gelişme. Ülkemiz
kuralları ve yasaları çerçevesinde denetlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca
işin maddi boyutunda ise vergilendirmeye tabi tutulmaları da olumlu yönleri
arasında.
e- Başka ülkelerde benzer bir kanunun uygulanıp uygulanmadığı ile ilgili bilgiler var mıdır?
Özellikle
Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD arasında ki ilişkiden dolayı böyle bir kanun
ile denetim yapılması pek de sağlanamıyor. Çin gibi ülkelerde ABD merkezli
sosyal medya siteleri/uygulamalarının kullanımı hali hazırda yasak. Yine de
kanun ile böyle bir denetimin sağlandığı ülkeler mevcut. Bu ülkelerden önce
merkezleri oldukları ABD’yi inceledim.
1. ABD: Bu platformlar zaten ABD merkezli oldukları
için temsilcikleri bulunuyor. Herhangi bir durumda iletişime geçilebiliyor.
2. Almanya: Almanya bu konuyu 2011 yaz aylarında
ele alsa da KVKK konusunda titizliklerinden dolayı süreç 2017’ye kadar uzadı.
2015 yılında kendi istihbarat birimlerinin de içinde olduğu bir birim açarak
denetleme sürecine girdiler. Fakat 2017 yılında Parlamento’ya denetimin
yetersiz olduğuna dair bir teklif sunuldu ve teklif kabul edildi. Bunun üzerine
Berlin de bir merkez kuruldu ve temsilciler atandı. Temsilcilikler özellikle
Almaya yasalarını göze alarak KVKK konusunda çok titiz davranıyor.
3. Rusya: 2015 yılında çıkan yasa ile KVKK
kapsamında verilerin ülke içerisinde kalması için veri merkezlerini ülke
içerisine taşınmasını istedi. LinkedIn karşı çıkınca ülke genelinde yasaklandı.
Fakat diğer platformlar bu teklifi onaylamasına rağmen henüz somut bir adım
atmadılar. Ülke içerisinde ki yetkililerin söylemleri, temsilcilerinin
olmadığından ötürü bu şartı yerine getirmeyecekleri yönünde. Google kişisel
verileri barındıran sunucuları taşımayı kabul etti fakat Rusya bazı yasaklı
içeriklerin kaldırılmasını da talep etti. Google şartı yerine getirmediği için 1,2
milyonluk bir cezaya çarptırıldı.
4. Fransa: Facebook ve Twitter’ın hükümetin
istediği doğrultusunda bir merkezleri oluşturuldu.
Almanya ve Fransa da yasalar mevcut olduğunda dolayı özellikle terörizm ile ilgili içeriklerin 24 saat içerinde kaldırılması talep ediliyor.
Bilgi Güvenliği Stajyeri - Ali P.